Hayatınızın en mutlu anının bir anda en üzgün anınız olduğu oldumu hiç.Öncelikle ben maraş depreminde herşeyimi kaybettim,daha doğrusu öyle sandım.5 Şubat günü gerçekten harikaydı.Herşey annemin babamı affetmesiyle başladı.Annem ve babam yaklaşık 2 yıl önce boşandı.Dünyanın baışma yıkıldığını sandım.Ama günün birinde alışıyosunuz.Tabi alışmış olmak barışmalarına sevinmiceğin anlamına gelmiyor.O yıl liseye yeni başlamıştım.Sınıfımla aram iyiydi,çoğu kişiyi severdim,herkesin illaki sevmediği biri vardır benimde vardı tabi.Neyse devam edeyim.Annemlerin barıştığu gün babam bizi dışarda yemeğe götürdü.Ben iskender yedim,onlar köfte yedi.Eve gittiğimizde saat çok geç olmuştu direk yattım.Kaltığımda annemler yoktu,bir yere gittiklerini düşündüm ve biraz daha uyumaya karar verdim.Kaltığımda saat 13.00 olmuştu gidip kendime kahvaltı hazırlamaya başladım,bir süre sonra ev sallanmaya başladı.Masadaki çiçek yere devrildi,işte o an anladım deprem oluyodu.Hemen uygun bir yere geçip çök kapan tutun haraketini yaptım.Kendime geldiğimde etref karanlık ve sessizdi.Yanlızdım,kimsem yoktu.Bir süre geçtikten sonra bir ses duydum.Evet buraya biri sesleniyodu,o an anladım kurtulacağımı.Bağırcak gücüm yoktu yerde bulduğum tahta parçasını yanımda yere devrilmiş buzdolabına çarptım.Sonra bayılmışım,uyandığımda hastanedeydim.Bir kaç gün geçmeden annem ve babamın vefat ettiğini öğrendim.Hayatımdaki en büyük dersi o zamam aldım sorun ettiğim,üzüldüğüm,sinirlendiğim şeyler ne saçmaydı.Gerçekten neyin değerini biliyodikki.İşte insanlar gerçekten önemli şeylerin ne olduğu bilmesse sonunda yaşadığı şey bu olacak.
Bu metin tamamen kurgu ama bunu gerçekten yaşayanlar var.Böyle kısa hikayeler hoşuna gidiyosa beni takip edebilirisin.