Bir Uçurumun Kıyısında
Yolumda hep dikenler vardı. Her adımda ayağıma batan acılar, yüreğime saplanan sızıları hatırlatıyordu. Ama yine de yürüdüm. Çünkü o dikenler arasında, bir gün güllerin açacağını düşündüm. Umudum vardı; her yarama merhem olacak bir güzellik, her karanlığı aydınlatacak bir ışık bekliyordum.
Ama yanılmışım. Bu dikenli yol, güllere değil, uçsuz bucaksız bir uçuruma çıkıyormuş. Adımlarımı hızlandırdıkça ona daha çok yaklaştığımı fark edemedim. Koşarken, aslında kendimi kaybettiğimi, her şeyin kontrolümden çıktığını anlamam zaman aldı. Şimdi o uçurumun kıyısında duruyorum. Arkama baktığımda dikenlerden başka bir şey görmüyorum, önüme baktığımda ise karanlık bir boşluk. İçimde büyük bir kırgınlık var; hem bu yola hem de bu yolu seçen kalbime. Ama bu uçurumda kaybolmayı reddediyorum. Belki bu bir son değil, bir başlangıçtır. Dikenlerle dolu bir yolu terk etmek, aslında kendine yeni bir patika açmaktır. Ve belki, bir gün o güller yine karşıma çıkar. Ama bu sefer onları hak ettiğim yerde, hak ettiğim gibi bulacağım. Şimdi yeniden başlama zamanı… Kendi yolumu seçme zamanı.
Bu tür yazıların devamı ve tavsiye için takip ederseniz sevinirim