Merkez bankaları faiz oranlarını arttırdıklarında, ekonomide para biriminin değerinin arttığı ve borçlanma maliyetlerinin yükseldiği sonucuna ulaşılır. Bu, özellikle özel sektör ve bireyler için borçlanma maliyetlerini arttırır ve böylece tüketim ve yatırımları azaltır. Ayrıca, yabancı yatırımların azalmasına ve döviz kurlarının değer kaybetmesine neden olabilir. Ancak, merkez bankası faiz oranlarını arttırmak ile birlikte enflasyonun düşürülmesi amaçlanıyorsa, ekonomideki para arzının azaltılmasına ve fiyatların yükselmesinin önüne geçilmesine yönelik bir adımdır.
Faiz artarsa resesyon olur mu?
Faiz oranlarının artması ekonomide borçlanma maliyetlerini arttırır ve böylece tüketim ve yatırımları azaltır. Bu, ekonomik büyümenin yavaşlamasına veya gerilemesine yol açabilir. Ancak, faiz oranlarının yükselmesi tek başına resesyonun oluşmasına neden olmaz.
Faiz oranlarının yükselmesi resesyonun oluşmasına neden olabilir, ancak genellikle diğer ekonomik faktörlerle birlikte oluşur. Örneğin, bir ülkenin ekonomisinde üretim, istihdam ve ticaret gibi faktörlerdeki düşüşler resesyonun oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, faiz oranlarının yükselmesi, merkez bankasının enflasyonun düşürülmesi amacıyla alınan bir tedbir olabilir.
Sonuç olarak, faiz oranlarının yükselmesi ekonomide bazı olumsuz etkiler oluşturabilir ancak tek başına resesyonun oluşmasına neden olmaz. Merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesi genellikle ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla yapılır.
Resesyon olursa ne olur?
Resesyon, bir ekonominin bir dönem içinde genellikle iki çeyrek arasında gerileme göstermesi olarak tanımlanır. Resesyon ekonomideki büyümenin yavaşlamasına veya gerilemesine neden olabilir. Bu, üretim, istihdam ve ticaret gibi faktörlerde azalmalara yol açabilir.
Resesyon döneminde, işletmeler üretimlerini azaltır veya kapatır, çalışanlar işten çıkarılır veya azaltılır, tüketiciler tüketimlerini azaltır veya ertelemeye başlar. Bu durumda, işsizlik oranları artar, borçların ödenememesi oranları artar, bireyler ve işletmeler borçlarını ödemekte zorluk çeker. Bu durumda, bankaların kredi verme kabiliyeti azalır ve özellikle kredi riskli bireyler ve işletmeler kredi almakta zorluk çeker.
Resesyon döneminde Merkez Bankaları genellikle faiz oranlarını düşürür, fiskal politikaları uyarır veya para arzını arttırırlar. Bu önlemler ekonomiyi toparlanmasını sağlamak için alınır. Ancak, resesyonun etkileri yavaş yavaş ortadan kalkar ve genellikle ekonominin toparlanması birkaç yıl sürebilir.