1)TİTANİC
Başrollerini Leonardo Dicaprio ve Kate Winslet’in paylaştığı film, hafızalara kazınan ve tekrar tekrar izlenebilecek kategoride bir film. 1997 yılında vizyona girmiştir kült bir filmdir. Jack rolünü Leonardo Dicaprio, Rose karakterini ise Kate Winslet canlandırmaktadır. Devasa bir geminin içerisinde geçen müthiş bir aşk hikayesini konu almaktadır. Gemide sınıfsal bir fark söz konusudur ancak Jack ve Rose için bunun bir önemi yoktur. Çünkü aşkı doruk noktada yaşamaktadırlar. Hazin bir sona sahip olan film, özellikle asla batmayacağına inanılan bu geminin bir buz dağına çarparak yok olması ile sonlanıyor. Geminin batışı sırasında insanların çırpınışları ve kurtulabilmek adına verdikleri çaba yürekleri burkuyor. Rose asla Jack’i bırakmıyor ancak suyun inanılmaz soğuğu karşısında daha fazla dayanamayan Jack, okyanusun derin sularına kendini bırakıyor. Rose, bu faciadan kurtuluyor ve yıllar sonra gazetecilere verdiği demeç sayesinde film çekilmiş oluyor. Üzerinden yıllar geçse de her zaman izlemek isteyeceğiniz ve ruhunuza dokunacak türden bir film.
2)TROY
Brad Pitt’in oyunculuğunda zirve yaptığı filmdir Truva. Tarihi filmler kategorisinde en iyiler arasında olan film, M.Ö 1250 yıllarındaki Bronz Çağı’nda geçmektedir. Film, Homeros’un İlyada Destanı’ndan yola çıkarak beyazperdeye aktarılmıştır. Yunanlarda efsaneleşen iki sevgilinin aşkı ile koca bir medeniyetin çöküşüne sebep olan Truva Savaşı’nı konu almaktadır. Bu savaşa,Truva prensi Paris ile Sparta kraliçesi Helen’in aşkı neden olur. Helena’nın kocası olan Kral Menelaus çok kızmıştır ve intikam almak istemektedir. Kardeşi Kral Agamemnon’un da desteği ile Truva’ya savaş açar. Asıl amaç Ege Denizi’ni ele geçirmektir. Fakat Truva küçük balık değildir. Truva’ın aşılmaz duvarları olmuştur tarih boyunca. Truva’ın efsanevi savaşçısı Achilles, emir almayan ve kendisi için savaşan bir savaşçıdır. Çağlar boyu hiç bitmeyen savaşların en büyüğü ve en iz bırakanı olarak adlandırılan film, tarihin gizemli ve acımasız dünyasına sizleri çekiyor.
3)SAW(TESTERE)
2004 yapımı olan film, psikolojik korku kategorisinde listenin zirvesini her daim zorlamakta. Testere, 1’den 7’ye kadar seri bir şekilde çekilmiş bir filmdir. İnsanlar hiç anlamadıkları bir zamanda ve mekanda kendilerini işkence görür bir halde bulmaktadırlar. Görmedikleri ancak sadece sesini duydukları biri tarafından işkence yapılarak öldürülmektedirler. Bunu yaparken gayet akıllıca bir biçimde yapmaktadır. Çeşitli sorular yönelterek ve verdikleri cevaplara göre nasıl öleceklerini belirlemektedir. Bu acımasızlarını yapmasının nedeni; sıradan bir insan olarak yaşamını sürdürürken eşi ve oğluyla ilgili yaşadığı trajedi, bununla birlikte insanların acımasızca davranışları onu bu psikolojik çılgınlıklara yönlendirmiştir. Kendince, iyi bir yaşamı haketmeyen insanları cezalandırıyordu. İzleyenleri ekrana kilitleyen bu film, korku filmleri arasında sıra dışı olma unvanını taşıyor.
4)JURASSIC PARK
Paleontologlar yaptığı kazılar sonucunda dinozorların yaşadığı döneme ait sivrisinek fosilleri bulurlar. John Hammond öncülüğünde bazı bilim insanları inanılmaz testler deneyerek bu sivrisinek fosillerindeki kan örneklerini almayı başarırlar. Dinozorların DNA zinciri ile bir Afrika kurbağası birleştirilerek 65 milyon yıl önce yaşamış olan bu devlerin tekrar yaratılmasını sağlarlar. Elektrikli tellerle örülü bir bahçeye getirilen bu dinozorlar, güvenlik sisteminin devre dışı kalması sonucu dehşet saçmaya başlarlar. Film etkileyici görsel efektleriyle göz doldurmakta. Sam Neil ve Laura Dern’in başrollerini üstlendiği film ailece izlenebilecek güzel bir bilim kurgu filmidir.
5)2012
2009 ABD yapımı adeta mahşer yerini anımsatan bir felaket filmidir. Maya takviminin çözümlenmesi sonucunda dünyanın sonunun geleceği kanısı oluşmuştur. Bu aşamada astrologlar, numeroloji uzmanları jeologlar ve hatta hükümet bilimcileri büyük bir felaketin geleceğini yetkililere bildirme çabasındadırlar. Bir yazarın da birkaç tane satan kitabının içinde bu bilgiler yer almaktadır ancak kimse umursamamaktadır. Büyük tufanla karşılaşıldığı zaman söylediklerinin doğruluğu anlaşılmaktadır. Çin’de özel yapılan gemilerle yeni dünyaya yelken açan insanların okuyacağı tek kitap Curtis’in yazmış olduğu bu bilimkurgu kitabı olacaktır.
6)SAVING PRIVATE RYAN (ER RYAN’I KURTARMAK)
24 Temmuz 1998 yılında beyaz perdede yerini alan filmin başrollerinde, Tom Hanks, Edward Burns ve Tom Sizemore gibi ünlü isimler yer almaktadır. Yönetmenliğini Steven Spielberg’in üstlendiği film, epik savaş konulu bir filmdir. Film, II. Dünya Savaşı sırasında 3 oğlunun öldüğünü öğrenen bir annenin 4.oğlunun yaşama haberi alma isteğinden yola çıkarak başlamaktadır. Amerikan ordusunun hedefi, annenin 4.oğlu James Ryan’ı kurtarmaktır. Ancak olaylar öyle gelişir ki bir kişinin hayatı için birçok askerin hayatı tehlikeye girer. Arkadaşlığın, dostluğun, vefanın örneğini filmin her karesinde görmek mümkün. Aynı zamanda Nazi Almanya’sının da acımasızlıklarına şahit olacaksınız.
7)HARRY POTTER
İngiliz yazar J.K Rowling’in, 7 kitap halinde yazılan fantastik/çocuk edebiyatının sinemaya aktarılması sonucu film ortaya çıkmıştır. Filme adını veren Harry Potter, anne ve babasını trafik kazasında öldü sanarak 10 yıl boyunca hiç sevmediği teyzesi Petunia’nın yanında yaşamak zorunda kalmıştır. Ancak gerçekte anne ve babasını büyücüler aleminin karanlık yüzü Voldemort öldürmüştür. Kendinde bazı farklılıkların farkındadır ama sıradan bir çocuk olduğunu düşünmektedir ta ki Büyücülük Okulu’na gidene kadar… Burada Ron Weasley ve Hermione Granger ile çok iyi bir dostluk kurar. Birlikte kötülere karşı mücadele verirler. Büyücüler dünyasında Voldemort’un öldüremediği çocuk olarak bilinir. Fantastik film sevenlerin asla izlemekten vazgeçmeyeceği bir film Harry Potter.
8)THE PIANIST
Edebiyat ve sinema dünyası birbiri ile kontak halindedir. Bunun bir örneği olan The Pianist, Polonyalı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı kitabından sinemaya uyarlanmıştır. II.Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sının işgal ettiğ yerlerden biri de Polonya’dır. Yaşamanın tamamen imkansız hale geldiği Polonya’da, esir kampına düşmeden Varşova’da hayata tutunma mücadelesini anlatmaktadır. Szpilman’ın savaşla mücadele biçimi müziktir. Bununla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Çünkü müziğin dili, dini, ırkı olmaz. Polonyalı Yahudilere yapılanları notalara dökerek ruhunu iyileştirmeye çalışmaktadır. Film, baştan sona kadar ruhunuza işleyecek türden. Adrien Brody’in hayat verdiği Szpilman karakteri, izleyenleri o yıllara geri götürmektedir.
9)BRAVEHEART (CESUR YÜREK)
İskoç Şövalye William Wallace’ın hayat hikayesini anlatan filmin başrollerinde Mel Gibson, James Robinson, Sophie Marceau bulunmaktadır. Uzun bacaklı Edward’ın İskoçya’nın büyük bir bölümünü işgal etmesi üzerine zalimlikleri başlar. Wallece’ın bulunduğu kasabaya gelen İngiliz askerleri kadın, çocuk demeden eziyet etmektedir. Wallece kendine hiçbir pisliğe bulaşmayacağına dair bir söz vermiştir. Ancak yapılanlar karşısında sessizliğini bozarak bir vatan mücadelesinin içinde bulmuştur kendisini. Bu krala bir başkaldırı olarak algılandı ve krala ihanetten Londra Meydanı’nda “acıyla arındırılması” cezasına mahkum edildi. Her özgürlük savaşçısının başına geleni yaşıyordu ve asla pişman değildi. Çünkü bu, onun için onurlu bir ölümdü. Birçok ödüle layık görülen filmi umudunuzu tazelemek istediğinizde izlemelisiniz.
10)THE SİLENCE OF THE LAMBS (KUZULARIN SESSİZLİĞİ)
1991 yapımı psikolojik bir gerilim filmidir. Anthony Hopkins ve Jodie Foster’ın mükemmel oyunculukları ile film doruk noktasına ulaşmıştır. Clarice Starling FBI eğitimi devam ederken yüksek güvenlikli bir tımarhaneye giderek Hannibal Lecter gibi bir psikopatın zihinsel derinliklerine inmek ister. Ajan Starling azılı bir katilin peşindedir ve elindeki kadını kurtarmak zorundadır. Bunun için de Hannibal Lecter onunla iş birliği yapmak durumundadır. Kurduğu yakın diyalogtan ötürü onun kaçmasına neden olmuştur. Yani bir psikopat katilin kaçmasında rol oynamıştır. Filmi izlerken tüyleriniz ürperecek ve soğukkanlı bir katilin acımasız yüzüne tanık olacaksınız.