2020-2021 Spor Toto Süper Lig’de ilk maçtan, son maça kadar kıyasıya bir rekabet yaşandı.
Kuşkusuz bu heyecan verici sezonda, her takımın hem lehine hem de aleyhine birçok hakem hatası yapıldı. Ancak Türkiye liglerinin en uzun ve en zorlu sezonunda ipi göğüsleyen Sergen Hoca ve takımı oldu.
Sezon başında neredeyse tüm spor otoritelerinin dört büyükler içinde şampiyonluğa en uzak gördüğü takım Beşiktaş’tı. Siyah beyazlılar lige Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçlarında aldıkları mağlubiyetlerle birlikte ligin ilk beş haftasını tamamladıklarında, kendilerine anca 18. sırada yer bulabilmişlerdi.
Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun finansal ve mali çabaları ile birlikte Sergen hocanın takımda sağladığı aile ortamı ve tabii ki Rachid Ghezzal başta olmak üzere Cyle Larin, Vincent Aboubakar, Valentin Rosier, Josef De Souza ve Atiba Hutchinson’ın inanılmaz performansları Beşiktaş’ın şampiyonluğundaki en önemli etkenlerdi.
Fenerbahçe’de Erol Bulut’un tarafları memnun etmeyen futbolu ve takım içindeki çalkantıları ile birlikte, Galatasaray’da yaşanan Fatih Terim ve yönetim krizleri de Beşiktaş’ın şampiyonluğundaki yadsınamaz gerçekler olarak göze çarptı.
Aslan payı Sergen Yalçın’ın
Her ne kadar doğal şampiyonluk adaylarından olan Galatasaray ve Fenerbahçe sezonun genelinde istikrarsız dönemler yaşasalar da Türk futbol tarihinin en zor sezonundaki şampiyonlukta aslan payı Sergen Yalçın’a aitti.
Kısıtlı bütçe ve dar bir kadroyla sezona başlayan Sergen Hoca, altyapıdan çıkan 19 yaşındaki kalecisi, 20 yaşındaki sol bekinden tutun da her sezon futbolu bırakacak mı tartışmaları yapılan 38 yaşındaki kaptanı, sakatlığı yüzünden Porto’dan gönderilen golcüsüne kadar her bir oyuncudan %100 verim almayı başardı. Tüm bunlarla birlikte taraflı tarafsız tüm spor kamuoyunda da oynattığı göze hoş gelen futbolla takdir toplamayı başardı.
Oyuncular değil, oyunlar şampiyon olur.
Sergen Yalçın sakatlıklara ve cezalarla her geçen gün biraz daha daralan kadrosuna rağmen pes etmeyerek sezonu çifte kupayla tamamlamayı başardı. Futbolculuk döneminde altın harflerle yazdırdığı adını bu sefer de teknik direktör olarak yazdırdı.
Darısı Şenol Güneş yönetimindeki Milli Takımımızın başına…